Medeniyet Mefkûresi ve Şehir

Medeniyet kelimesi Medine’den(şehir) gelir. Medine hem cins hem de özel isimdir ve cins anlamıyla şehir, özel anlamıyla da göklerden bir karar olarak yeryüzüne indirilmiş mekândır.

Medine, medeniyetin vücut bulduğu yerdir. Yani medeniyetten bahsetmek bir yerde şehirden bahsetmektir. Bu, nereye gidersek gidelim karşımıza çıkan bir gerçektir. Bugün kadim İran Medeniyetinden bahsediyorsanız Persepolis’i anlatmak zorundasınız. Ya da İndüs Medeniyeti diyorsanız aslında Mohenjo Daro’dan bahsediyorsunuz demektir. Aztek Medeniyetinin bahsi geçiyorsa bir yerde, orada anılan şehir Tenochtitlan’dır. Örnekler çoğaltılabilir. Kurtuba’da girer lafa İslam Medeniyetinin görücü şehri olarak, İskenderi’ye de Helen Medeniyetinin alamet-i farikası olarak.

Bu etkinlikte konuklarımız, medeniyet fikrinin bazı yerlerde kent, bazı yerlerde ise şehir olarak vücut bulmasının arka planından hakikatler devşireceklerdir. Ve bugünün medeniyet algısıyla yarının hangi şehirlerine kapı aralayacağına dair analitik çözümlemelerde bulunacaklardır.

Medeniyet mefkûresiyle şehir arasındaki organik etkileşimin satır aralarında buluşmaya herkes davetlidir.

Tarih: 22 Ekim 2016 / Cumartesi

Saat: 11.00 - 14.00

Yer: İstanbul Tasarım Merkezi Seminer Salonu

Moderatör: İsmail Erdoğan

Konuk: Yusuf Kaplan

Konu: “Şehir nedir? Kent nereye düşer?”