Bir Osmanlı Şehri İstanbul

"Hâric ez akl-ı beşer İstanbul

İremez gâyetine ehl-i ukûl"

"İstanbul, beşer aklının anlama kabiliyetinin ötesindedir. Akıl ehli, İstanbul'u anlayamaz."

6 -12 Mayıs tarihleri arasında kutlanmakta olan Vakıf Haftası bu yıl "Vakıf Medeniyeti ve Şehir" teması ile kutlandı. Bu bağlamda 12 Mayıs pazar günü İstanbul Tasarım Merkezi'nde "BİR OSMANLI ŞEHRİ, İSTANBUL" konferansı gerçekleştirildi.

Merhum Mimar Turgut Cansever’in kurduğu "Ev ve Şehir Vakfı" ve "Marmara Üniversitesi" nin de katkı sağladığı konferansa, Prof. Dr. Korkut Tuna'nın yaptığı açılış konuşmasıyla başlandı. Konferansın moderatörü Mimar Feyza Cansever, bir takım örnekler üstünden babası usta mimar Turgut Cansever’in şehircilik anlayışından ve bugüne dair yapmış olduğu öngörülerden bahsetti. Daha sonra sırasıyla Ali Cançelik "Şehrengizlerde Şehir Algısı" ve Yrd. Doç. Dr. Aynur Can "Efsunlu Şehri Ararken Kent ve Estetiğe Kapı Açmak" üst başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler. Birçok farklı alandan seçkin dinleyicilerin takip ettiği konferans "ensar tv" den de canlı olarak yayınlandı.

Cansever, hayatı boyunca yönettiği ve bulunduğu çalışmalar dışında çeşitli konuşma ve yazılarında da İstanbul için öngörülerde bulunmuştur. Osmanlı döneminde oluşmuş olan İstanbul'un korunması, abidelerin korunması ve abidelerin etrafındaki yapıların, dolayısıyla mimarinin korunması; bu mimarinin İstanbul'a, şehre nasıl uygulanacağının yöntemlerinin ortaya konmasının gerekliliğine defalarca işaret etmiştir. Düşüncesinin gerçekleştirilebilmesi için üstünde durduğu adım, planlamanın ve idarenin kimler tarafından yapılacağıdır. Şehri planlayacak ve idare edecek 'Alimler'in ve ‘Hükümdarlar'ın iyi olmaları iki önemli hadis-i şerif ile de belirlenmiştir;

"İnsanların en iyisi alimin iyisi; insanların en kötüsü alimin kötüsüdür."

"Hükümdarın iyisi alimin ayağına giden; Alimin kötüsü hükümdarın ayağına gidendir."